Bebek bekleme sürecinde, çiftler için endişelenecek çok fazla detay vardır: bebek çantası hazırlığı , bebek odası alışverişi, bebek gelişimi hakkında kendini geliştirme telaşı vb. Ancak, bu süreçte çoğu ebeveynin unuttuğu önemli bir detay daha vardır: Kendiyle ve partneriyle ilgilenmek. Peki, hal böyle olunca bebekten sonra ilişkiler nasıl etkilenir?
Bebek Sahibi Olmanın İlişkiye Etkileri
Drs. John ve Julie Gottman tarafından geliştirilen Bringing Baby Home programının yaptığı araştırmaya göre, çiftlerin %67'si bebekten sonra ilişkilerinin olumsuz etkilendiğini söylüyor. Bebek sonrası ilişkinin böyle etkilenmesinin muhtemel nedenleri ise:
- Çekirdek aile kimliği ile çift kimliğinin ayrımını koyamamak
- Yeni anne-baba kimliğine alışmakta zorlanmak
- Bebek telaşı içinde yeterli kişisel zaman ve alan ayıramamak
- Sorumlulukların sınırını koyamamak / iş bölümü konusunda hemfikir olmamak
- Artan sorumluluklar nedeniyle bebek, romantik ilişki, iş gibi alanların hepsine yetişmekte zorlanmak
- En önemlisi ise : Süreci yalnız atlatmaya çalışmak ve kişisel deneyimleri partner ile paylaşmamak
Araştırmaya katılan diğer çiftler, yani %33'lük kısım, ise ilişkilerinin olumsuz etkilenmediğini bildiriyor. Aksine, ilişkilerinin daha da güçlendiğini söyleyenler de mevcut. Peki, bu çiftler neyi farklı yapıyor? Diğer bir deyişle: "Peki, biz ne yapmalıyız? "
Bebek Sonrası İlişkinin Olumsuz Etkilenmemesi İçin
Öncelikle bu çiftlerin özellikle üstünde durdukları bir nokta var: "Arkadaş olmak." Veriler gösteriyor ki bebek sonrasında ilişkileri olumlu etkilenen %33'lük kısmın ortak özelliği birbirleri ile yakın arkadaş olmayı başarmış olmak.
Yakın arkadaş oldukları için de bebek sonrasında hem ilişkilerinin içinden geçtiği süreci hem de kendi deneyimlerini, sorunlarını ya da mutluluklarını baş başa verip değerlendirebiliyorlar.
Böylece hem aile ya da birey olarak yeni kimliklerine adapte olma sürecinde yalnızlık çekmiyorlar hem de partnerlerinin neye ihtiyacı olduğunu daha rahat görebilip harekete geçiyorlar.
Örneğin , bebek doğduktan sonraki ilk 3 aylık dönemde ebeveynleri en çok zorlayan konulardan 2'si uykusuzluk ve lohusa psikolojisi. Gelin sağlıklı bir şekilde bu sorunların nasıl üstesinden gelebiliriz bakalım:
- Öncelikle her iki konu hakkında da detaylı bilgi sahibi oluyoruz.
- İlk 3 ay yaşanan uyku sorunları depresyon, stres, verimsizlik gibi olumsuzlukları da yanında getirir. Bu nedenle, bebeğin sağlıklı uyumasını sağlamak önemli ki biz de mental ve fiziksel olarak daha sağlıklı olalım. Böylece hem sorunlarımıza daha olumlu yaklaşabilir hem de kendimize ihtiyacımız olan kişisel zamanı ayırabiliriz.
- Bebeğimizin sağlıklı uyuması için beyaz gürültü seslerinden yardım alıyoruz ve ilk 3 ay uyku eğitimine değil (henüz çok erken); sağlıklı bebek uykusuna öncelik veriyoruz.
- Partnerimizi psikolojik olarak olumsuz etkileyen faktörlere dikkat ediyor ve yardımcı olmaya çalışıyoruz: hele ki postpartum sürecindeki anneye.
- En önemlisi ise : Yardım istiyoruz! Bunaldığımızda, gece boyu uykusuz kaldığımızda, anne-baba olmaya alışamadığımızda ya da sorumluluklarımızla baş etmekte zorlandığımızda... Mümkünse partnerimizden değilse, çevremizden yardım istemeyi unutmuyoruz.
İşte bebek sonrası ilişkinin kötü etkilenmemesinin sırrı bu kadar! Kendimize yeterli zamanı, alanı yaratmak ve paylaşmak. Unutmamalıyız ki bebek beklemek de büyütmek de zor süreçler; ama zorlandığımızda yardım istemek ve duygularımızı, sorunlarımızı paylaşmak her şeyi kolaylaştıracak. Biz iyi oldukça ilişkimiz de daha iyi olacak.