Ergenlik çağı depresyonunun en yaygın nedenleri arasında olumsuz beden algısı ve akran zorbalığı vardır. Bu nedenle, çocuğunuzla aranızdaki iletişimi sağlıklı tutmak, onu medyanın beden algısı konusundaki yanlış tutumundan elinizden geldiğince korumak, güvenli bir ortam sağlamak ve uzman desteği almak ona yapabileceğiniz en büyük iyilik olacaktır.
Çocuklarda Depresyon Nedir ve Nasıl Anlaşılır?
20. yüzyıldan itibaren çocukluk çağı depresyonu tıp dünyanın ilgilendiği ve araştırmalarını sürdürdüğü konulardan biridir. Ancak, çocuklarda depresyon belirtileri biz yetişkinlerden oldukça farklı olduğu için depresyonda olan çocuklar aile ya da okul tarafından fark edilemeyebilirler.
Peki, çocukluk çağı depresyonu nedir, nasıl anlaşılır ve depresyondaki çocuğa nasıl yaklaşmak gerekir?
Çocuklar Depresyona Girer Mi?
Öncelikle bu sorunun cevabını vererek başlayalım: “Evet”. Ancak, belirtileri biz yetişkinlerden oldukça farklıdır ve bu nedenle çoğu zaman çocuğun depresyonda olduğu uzman desteği olmadan anlaşılmaz.
- 1940’lı yıllarda Rene Spitz isimli bir psikanalist hastanede ailelerinden ayrı olarak tedavi gören 1 yaş altı bebekler üzerinde incelemeler yapmaya başlamıştır.
- Bu incelemeler sonucunda bebeklerin ebeveynlerinden ayrıldıktan birkaç ay sonra psikolojik ve fizyolojik değişimler yaşadığını kaydetmiştir.
- Aynı çocukların sonraki süreçteki incelemelerinde ise içe kapanıklık, tepkisizlik, değersizlik hissi gibi bulgulara rastlanmıştır.Yani bu çocuklar daha bebekken depresyondan muzdarip olmuşlar ve depresif çocuklara dönüşmüşlerdir.
- Spitz’in bu çalışmasının üzerine tıp bu alanda çalışmalar yapmaya devam etmiş ve çocukluk çağı depresyonunu keşfetmiştir.
Çocukluk Çağı Depresyonu Nedir?
Çocukluk çağı depresyonu, çocukluk ya da ergenliğe giriş döneminde ortaya çıkan ve kendini umutsuzluk, değersizlik hissi, tepkisizlik, öfke krizleri gibi duygu durumlarıyla gösteren bir duygu durum bozukluğudur.
- Çocukluk döneminde depresyon oranı %5 iken, geç çocukluk ve ergenlik döneminde bu rakam yaklaşık olarak %10’a çıkmaktadır.
Okul öncesi çağda erkek çocuklarında daha fazla bulguya rastlanırken, özellikle ergenlikle beraber kız çocuklarında bu oran %60’lara kadar çıkmaktadır ve etkili olan en önemli nedenin çevresel faktörler olduğu düşünülmektedir.
- Çocukluk çağında depresyona maruz kalan ve uzman desteği almayan çocukların yetişkinliklerinde de majör depresyon yaşama ihtimalleri artmaktadır.
Peki, bu durumda çocuklarda depresyon olduğunu nasıl anlayabiliriz ve çocukluklarda depresyona ne neden olur?
Öncelikle bebeklikte depresyondan başlayarak durumu detaylıca inceleyelim:
Bebeklik Çağı Depresyonu Nedenleri
- Anaklitik Depresyon olarak da bilinen bebeklik depresyonun başlıca nedeni ‘ilgi mahrumiyeti’ dir.
- Bebekler çocukluk çağına kadar bakımını karşılayan ve ona ilgi gösteren bir bakıcıya hem fiziksel hem de psikolojik olarak ihtiyaç duyarlar.
- Bebeğin hastanede bulunması gerekçesiyle ya da anne-babanın özellikle 6. aydan sonra bebeğin yanında bulunamaması nedeniyle bu ilgiden mahrum kalan bebeklerde depresyon belirtileri görülür.
- Bu durum bebeğin psikolojik, fiziksel ve bilişsel gelişimini olumsuz etkiler.
- Depresyona giren bebekte çevreye tepki vermeme, nesneleri kullanmayı öğrenmeme, gülümseme gibi sosyal becerileri göstermeme görülür.
- Ayrıca,büyüme eğrisindedüşme ve kilo kaybı gibi fiziksel belirtiler de ortaya çıkar.
Arkasında kısa süreli ya da uzun süreli duygusal/ ilgisel yoksunluğun bulunduğu bu durumu önlemek için ebeveynler bebeklerinden ayrı kalmaları gerektiğinde dahi onu adım adım alıştırmalıdır. Özellikle bebeğin aile yanında değilken onunla ilgilenecek kişilerle önceden tanıştırılması, ailesi yanındayken bu bireyle vakit geçirmesi ve onu kabullenmesi beklenmelidir.
Ergen ve Çocuklarda Depresyonunun Nedenleri
Yetişkinlerin depresyona girmesine neden olan durumların birçoğu çocukluk ve ergenlik dönemlerinde de depresyon nedenleri arasındadır. Ayrıca, çocukların depresyona girmesinde bir de ihmal unsuru yol oynamaktadır.
Öncelikle belirtmek isteriz ki depresyona olan yatkınlığımızı belirleyen en önemli faktörlerden biri de genetik yapımızdır.Genetik yapımız da dahil olmak üzere biyolojik nedenler olarak sınıflandırılan bu unsurlar aşağıdaki başlıkta sıralanmıştır.
Depresyonda Biyolojik Faktörler
- Ailesinde ya da gen havuzunda depresyon geçmişi bulunan çocuklar depresyona daha yatkındır.
- Sinir sistemimiz tarafından üretilen nöro-transmitter’lar da depresyona neden olabilmektedir.
- Yapılan araştırmalar depresyona maruz kalan yetişkin ve çocukların beyinlerinde bazı değişikliklere rastlamıştır; ancak bu değişimlerin depresyona neden mi olduğu yoksa ondan mı kaynaklandığı henüz bilinmemektedir.
- Hormonal dalgalanmalar da depresyonu tetikleyen diğer unsurlardır. Özellikle ergenliğe girişte yaşanan ani hormon değişimleri depresyonu tetikleyebilir.
- Çocuklarda bulunan ve tespit edilmediği için uzman desteği alınmayan durumlar da zamanla ihmale ve depresyona neden olabilir. ÖrneğinDEHB’si bulunan çocuklar gerekli desteği ve ilgiyi göremezse depresyona girme eğiliminde olabilirler.
- Serotonin eksikliği de çocuklarda depresyona neden olan bir diğer biyolojik nedendir.
Depresyonda Çevresel Faktörler
- Ev içinde huzurun olmaması(Şiddet, istismar ya da tartışma ortamı çocukların zaten büyük oranda ev ile sınırlı olan dünyalarını daha da karamsar görmelerine ve depresyona neden olabilir.)
- Aşağılayıcı, küçük gören çevre(Özellikle aileler akran zorbalığına karşı dikkatli olmalı ve çocuklarının bu tarz muamele gördüğünü fark ettiğinde müdahale etmelidir. Aksi takdirde çocukta değersizlik hissi ve depresyon beslenir.)
- Sevilen birinin kaybedilmesi(Aileden ya da çocuğun arkadaş çevresinden biri vefat ettiğinde çocuğun ölüm olgusunu anlaması ve bu durumu kabullenebilmesi için mutlaka uzman desteği alınmalıdır.)
- Aile içinden birinin depresyonuna tanık olması(Unutulmamalıdır ki çocuklar için en önemli rol model her zaman aileleridir ve çocuklar onların davranışlarından dünyaya bakış tarzlarına kadar her şeyi kopyalayarak öğrenirler. Eğer aile içinde depresyon geçirmekte olan ya da intihara yatkın biri varsa ve uzman desteği alınmıyorsa bu durum da çocuğun hayata ve kendine olan bakışını etkiler.)
- Çocuğun fiziksel ya da duygusal bakımının ihmal edilmesi(Bu durum çocuklarda yalnızlık ve değersizlik hissini beslemenin yanı sıra depresyonu ve intihara eğilimi de tetikleyebilir.)
Depresyonda Davranışsal Faktörler
- Kendini yetersiz görme ve başarısızlık hissi
- Fiziksel güzellik algılarından çıkamama ve kendini beğenmeme
- İçe kapanıklık
- Umutsuz bakış açısı
- Mükemmeliyetçi yaklaşım (Özellikle bu konuda ebeveynlere büyük sorumluluk düşmektedir. Çocuklara hayatta başarısızlık ve başarının birlikte var olduğunu ve başarısız olmanın da çok doğal bir gereklilik olduğunu kavratmak gerekir.
Çocuklarda Depresyon Belirtileri
Çocukluk çağı depresyonunun belirtilerinin biz yetişkinlerdekinden biraz farklı olduğunu ve bu nedenle fark edilemeyebileceğini öncesinde belirtmiştik. Peki o halde çocuklarda depresyon belirtileri nelerdir?
- Fiziksel gelişimde durma ya da gerileme (kilo kaybı gibi)
- Sindirim sorunları
- İştahta azalma
- Bilişsel becerileri yaşıtlarından geç geliştirme
- Tuvalet eğitimi ya da yürüme-konuşma gibi becerilerde gerilik
- Agresif tepkiler, öfke krizleri
- Eşyalara, çevresine ve kendine zarar verme eğilimi
- Oyuncaklara, oyunlara ya da yaşıtlarına karşı tepkisizlik
- Öz güven sorunları, değersizlik hissi ve içe kapanıklık
- Sosyal beceri gelişinde yavaşlama
- Disiplin ve dikkat sorunları
Depresyondaki Çocuk Nasıl Davranır?
- Eğer çocuk henüz okul öncesi çağdaysadepresyon en rahat şekilde fiziksel gelişiminde gözlemlenir. Çocuk yaş grubuna göre fiziksel ve bilişsel gelişimde geri kalmış olabilir. Motor becerileri daha yavaş gelişiyor olabilir ya da boy uzaması / kilo alması durmuş olabilir. Ayrıca sosyal beceri gelişimindeki yavaşlık da önemlidir. Örneğin, depresyonda olan çocuklar gülümseme, göz teması kurma gibi tepkiler vermekten kaçınabilirler.
- Depresyondaki çocuk eğer okul dönemindeyseakranlarıyla olan ilişkilerinden depresyon tespit etmek kolaylaşabilir. Çocuk okula gitmek istemeyebilir, arkadaşlarıyla vakit geçirmek hatta sınıfındakilerle tanışmak dahi istemeyebilir. Derslerine ve ödevlerine karşı ilgisiz olabilir. Okula gitmek, ödev yapmak gibi disiplin gerektiren durumlardan kaçınmaya ve yanız başına telefonda tablette vakit geçirmeyi seçebilir.
- Ergenlik dönemindeki çocukta depresyon varsafark etmek birçok ebeveyn için çok daha zordur; çünkü artık yetişkinliğe adım atmakta olan çocuk ailenin kontrol alanının çok daha dışındadır. Aile çocuğun arkadaş çevresini, içinde bulunduğu yeni kültürü ve sosyal çevresini daha az tanır ve depresyon belirtilerini gözlemlemek zorlaşabilir. Bu durumda uygulanabilecek en doğru yaklaşım, çocuğa her şeyi güvenle anlatabileceği bir ortam sağlamaktır. Çocuk anne-babasını bu alana kabul etmese dahi aileden güvendiği kuzen abi ya da abla gibi kişiler de bunu yapabilirler. Böylece genelde akran zorbalığından kaynaklanan başarısızlık, kendini beğenmeme, umutsuzluk, değersizlik gibi hisler ve depresyon daha kolay anlaşılabilir ve uzman desteği alınabilir.
Gerek bebeklik gerekse çocukluk ve ergenlik döneminde çocukların sağlıklı psikolojik gelişimi için en önemli olgunun güven ve sevgi olduğunu hatırlatmak isteriz. Güven ve sevgi ortamı sağlanan bir çocuğun hem depresyon eğilimi daha azdır hem de çocuk uzman desteğine daha açık olur.
Sıkça Sorulan Sorular
Çocuklar da depresyona girer mi?
Sanılanın aksine çocuklar hatta yenidoğan bebekler bile depresyona girebilirler ve bu durum fark edilmediğinde çocuk yetişkin olduğunda da depresyon geçirme riskine sahip olur. Çocukluk çağı depresyonunda zararı en aza indirmek için mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır.
Çocuklarda depresyon bir hastalık mıdır?
Çocukluk çağı depresyonunun en yaygın nedeni ihmaldir; fiziksel ve psikolojik anlamda yeterli desteği alamayan çocuklar ve bebekler depresyona daha meyilli olur. Ancak depresyonun biyolojik nedenleri de vardır ve hem çocuklukta hem de yetişkinlik de genetik kodlarımız da depresyona olan eğilimimizi belirler.