Çocukların Stresle Baş Etmesine Nasıl Yardımcı Olabiliriz?
10 ilimizi etkileyen deprem sonrasında hem bölgedeki çocuklarımız hem de kolektif travma etkileri ile çevrelenen miniklerimiz birçok stres unsuru ile baş başa kalıyor. Biz yetişkinlerin bile kabullenme, yüzleşme ve çıkış yolu bulma konusunda zorlandığımız bu süreçte miniklerimize nasıl yardımcı olabiliriz? Bu bilgilerin tüm ebeveynlere ulaşması dileğiyle, neler yapabileceğimize dair birkaç önemli adımı inceleyelim!
- Herşeyin farkında olduklarını unutmamalıyız.
Öncelikle bilmeliyiz ki miniklerimizin algıları çok açık. Özellikle kolektif travmalarda çocuklarımızı bilgiden uzak tutmak neredeyse imkansız. Haberleri onun yanında izlememek, yaşananlardan onu haberdar etmemek ve yanında konuşmamak bir çare gibi gözükebilir; ama değil.
Anne-babanın ruh halindeki değişimler, iki yetişkinin konuşurken kullandığı tüm olumsuz kelimeler çocuklar tarafından hızlıca algılanır ve anlamlandırılmaya çalışılır. "Anne babamın üzülmesinin ardındaki neden ne?" "Kötü bir şeyler oluyor ama ne?" "Deprem ne?" "Hâlâ tehlikede miyiz?" "Ne yapmalıyız?" vb. birçok soru çocukların aklına akın etmeye başlar.
- Çocukların sorularına yanıt vermeliyiz.
Çocukların sorularına yanıt vermek çok önemli. Aksi takdirde, çocuklar cevaplarını alamadıkları boşlukları kendi hayal güçleri ile doldururlar ve hayal edebildiklerinin sınırı yoktur. Ailelerinin, evlerinin, hayatlarının tehlikede olduğu senaryoları üretebilirler ve daha fazla strese maruz kalabilirler.
Bu nedenle, çocuklara depremin ne olduğunu ve sonuçlarını uygun bir dille anlatmalıyız; üzücü sonuçları olabildiğini de. Ancak, olabildiği kadar bilimsel davranmak ve depremin etkilerini azaltmak için yapabileceklerimiz olduğunu da atlamamak önemli. Bu sayede, çocuk hem gerçekliği kavrayabilir hem de kontrolün bizde olduğunu bildiği için daha sakin olur.
Çocuklar, depremden doğrudan etkilendiyse ise depremin ne olduğu, şu an tehlikenin geçtiği ve güvende olduğumuzu bilmelerini sağlamalıyız ve kesinlikle mümkün olan en kısa sürede profesyonel destek almalarına yardımcı olmalıyız. Profesyonel desteğe erişim mümkün olana kadar, yapabileceğimiz en doğru şey güven hissini yeniden aşılamak.
- Güvende hissetmelerine yardımcı olmalıyız.
Depremden ne kadar etkilendiklerinden bağımsız olarak, çocukların güvende hissetmemeleri oldukça normal. Fay hattı, deprem bölgesi, artçı gibi terimleri belli yaşlarda kavrayamamaları ve zaman-mekan fark etmeksizin güvende hissetmemeleri olası senaryolar. Bu nedenle, çocuğun güvendiği bireylerle daha fazla vakit geçirmesi, mümkünse vakit ve enerjisini keyif aldığı aktivitelere harcaması önemli.
Ayrıca, çocuklarımızın bizimle uyumak istemesi, bizi yanlarından ayırmak istememesi, fiziksel temas konusunda ısrarcı olması da karşılaşabileceğimiz durumlar. Profesyonel desteğin yanı sıra bizim de güven hissinin inşası için bu aşamada onlara destek olmamız önemli.
- Kontrol sahibi hissetmelerini sağlamalıyız.
Çocuklarımızla depremin ne olduğunu ve sonuçlarının olabileceğini konuştuk; peki ya şimdi? Yukarıda da belirttiğimiz gibi depremin ve sonuçlarının kontrol altına alınabilir olduğunu bilmeleri lazım. Bu sayede, güven duyguları da pekişecektir.
Kontrol sahibi olduklarını hissedebilmeleri için yapabileceğimiz en doğru şey ise onlara yardımlaşma alanları açmak. Kendi kumbaralarından bağış yapmalarını teşvik etmek, belediyelerde koli yapma süreçlerine katılımlarını sağlamak ya da kendi dolabından bir yaşıtı için koli hazırlatmak... Bu ve benzeri tüm çabalar, çocukların kontrolü elde hissetmelerine, çaresizlik hissinden uzaklaşmalarına ve bilinçlenmelerine yardımcı olur.
- Duygularını anlamlandırmasına yardımcı olmalıyız.
Çocuklar için meditasyon ve mindfulness uygulamalarından yardım almanın tam zamanı. Bu eğitimler/uygulamalar sayesinde çocuklar yaşadıkları deneyimleri ve duyguları daha iyi ifade edebiliyor ve stresle daha kolay mücadele ediyor. Unutmamalıyız ki bebekken sahip olduğumuz bireysel farkındalığı büyüdükçe azar azar kaybediyoruz; günümüzde kaybetmemenin en etkili yolu ise mindfulness.
Bu etkinlikleri profesyonel destek alarak gerçekleştirebilirsiniz. Ancak, eğer erişiminiz yoksa çocuklarla mindfulness üzerine olan podcast'imizden ve Çocuklarla Meditasyon Rehberi'mizden de yardım alabilirsiniz.
Bu maddelerin hepsi bir diğeri kadar önemli. Ancak, en önemlisi çocuklarımızı uzun vadede gözlemlemek ve profesyonel destek almak; çünkü travma sonrası stres bozukluğu belirtileri akut stres tepkileri kadar görünür olmayabilir; hele ki hızlı değişimlerin olduğu çocukluk çağında. Bu nedenle, aileler olarak miniklerimizi gözlemlemeyi ve bu stresin yalnızca 1 ay, 1 yıl değil; yıllarca süren bir süreç olabileceğini unutmayalım.