Biri Bebeklerde Uyku Eğitimi mi Dedi? | Rabia Gürbüz

Biri Bebeklerde Uyku Eğitimi mi Dedi? | Rabia Gürbüz

Uykucular Podcast'in ikinci bölümünde Uzman Anne-Bebek Kou Rabia Gürbüz  bizlerle! Kendisi uluslararası alanda da çalışmalar yürüttüğü ve eğitimler aldığı "bebeklerde uyku eğitimi" konusundaki bilgilerini bizimle paylaştı. Okuyucularımız tarafından en çok merak edilen soruları yönelttiğimiz bu bölümde, Rabia Gürbüz  bizlerle "güvenli uyku eğitimi" tüyolarını da paylaştı.

Dinlemek için podcast.budizzz.com adresimize bekliyoruz!
Spotify: Uykucular

Uykucular'ın Bu Bölümünde Neler Konuşuldu?

Sylwia: Dostlar bugünün konusu bebekleri nasıl uyuttururuz? Biliyorsunuz
ben de Bartu küçükken aylarca uykusuzluk çektim. Bebek uyumuyordu. Biz de uyuyamıyorduk. Yalnızca aspiratör sesiyle uyuduğu için saatlerce çocuk, aspiratörün önünde uyuyordum. Sonra ne oldu? Beyaz gürültü seslerinin mucizesini ve uyku eğitimini keşfettim. Ama şu anda bizimle beraber Rabia Gürbüz; bebek uyku uzmanı, bebek uyku sağlığı konusunda çok güvendiğim araştırmacı bir uzman. Şimdi sözü Rabia'ya veriyorum. Öncelikle hoş geldin Rabia.
Rabia: Merhabalar Sylwia, hoş buldum.
Sylwia: Kendini kısaca tanıtabilir misin?
Rabia: Tabii ki. Ben Rabia Gürbüz. Uyku eğitimi danışmanıyım. Aynı zamanda anneyim. Beş yaşında bir kızım var. Ben de öncesinde uykusuzluk çeken ve yaptığım araştırmalar doğrultusunda bebeklerin uykusu üzerine uzmanlaşan bir anneyim.
Sylwia: Okay süper. Çok sağ ol. Teşekkür ederim. Çok mutlu oldum, bugün bizimlesin.
Rabia: Ben de çok mutlu oldum.

Bebeklerde Uyku Rutinleri

Sylwia: Çünkü biliyoruz. Bu konu ne kadar önemli, sen de biliyorsun şimdi kızından bahsettin. Ben de Bartu küçükken yani bu acıyı çektiğimi söyleyebilirim. Bir tane soru sormak istiyorum. Bu bebeklere biz uyku eğitimi mi veriyoruz? Uyku rutinleri mi oluşturuyoruz? Bir açıklama yapar mısınız? Çünkü biliyorum anneler bunu da yani eğitimi duyunca çocuklara nasıl eğitim verebiliriz?, diye soruyorlar. O yüzden senden uzman olarak yorumlarını dinlemek isteriz.
Rabia: Tamamdır. Hemen bahsedeyim. Şimdi evet uyku eğitimi denince küçücük çocuğa uyku eğitimi mi verilir. Hal böyle olunca tabii ki insanlar böyle çok fazla bebeklerinin ağlayacağını ya da eğitim nasıl verilir ki bir bebeğe diye düşündüğünü zaten hepimiz biliyoruz. Bunlardan bir tanesi de bendim. Aslında bakarsanız buna uyku eğitimi değil de uyku alışkanlığı değiştirme dersek daha iyi olur hani dillerde kalıplaşmış bir sözcük sadece uyku eğitimi. Ben danışanlarıma da ya da bana soru soran ailelere de uyku alışkanlığı değiştirme diyorum. Hani uyku eğitimi biraz daha katı kaçabiliyor. Şimdi uyku rutinleri ve uyku eğitimi. Şöyle söyleyeyim. Uyku rutini bebeğin düzenli bir uykusu olması için olmazsa olmazlardan. Çünkü şöyle düşünün. Sylwia Hanımcığım. Diyelim ki eşiniz sizi yemeğe götürecek ve size beş dakika önceden haber veriyor ve diyor ki Sylwia hazırlan, hemen seni yemeğe çıkartacağım. Ve siz o anda eliniz ayağınız birbirine dolaşır değil mi? Ne yapacağınızı bilemez bir halde. İşte acaba saçımı mı yapsam? Hangi kıyafeti giyeceğim, dur kıyafetimi ütüleyeyim diye bir telaş içerisine girersiniz. Bebeklerde de eğer uyku öncesi belli bir sakinlik, dinginlik ve birbiri ardına sıralanmış davranışlar yapmazsak ki biz buna uyku rutini diyoruz. Bebekler de atıyorum salonda oynarken bir anda hop annesi odaya götürdü uyutmaya çalışıyor. Bu bebekte hem huzursuzluk yaratıyor.
Çünkü aklı oyunda kalacak. Hem de şu an ne oluyor ya? Ben salonda oyun oynuyordum. Bir anda şu an uyuyorum. Ya da uyumaya zorlanıyorum. Uyumak istemiyorum diyerek bize bunun tepkisini gösterecek. Ailelere her zaman şunu söylüyorum. Bebeğinizin ayına uygun uyku sürelerini oluşturduktan sonra bebeğinizi her uyku öncesi belli rutinlerle hem bebeğinizin yapmaktan keyif aldığı hem de sizin yapmaktan keyif aldığınız ama oyun içermeyen, birbiri
ardına sıralanmış davranışlarla bebeğinizi uykuya hazırlayın. Peki nedir bu davranışlar? Bebeği bir kırk beş, elli dakika öncesinden sessiz bir alanda beklettikten sonra, atıyorum daha hafif oyunlar oynadıktan sonra odaya geçip bebeğinizi emzirip daha sonrasında altını değiştirip üzerine uyku tulumu ya da pijama giydirdikten sonra birkaç tur anneyle bebek, anne bebeği kucağına alarak oda içerisinde tur atar. Sonra perdeleri çekerler. Bu bize sarılır bebek sonra annesi yatağına bırakır. Bu şekilde bir uyku rutini oluşturabilirler. Tabii ki bunu çeşitlendiredebiliriz. Eğer bebeğiniz altı aydan büyükse zeka kartlarına bakma, bir hikaye okuma ya da kuklalarla hafif oyunlar oynayarak da yatağına bırakma gibi bir rutin de oluşturabiliriz. Bu daha çok annenin, bebeğin neleri yapmaktan hoşlandığı ve annenin hayal gücüne kalmış bir durum diyebiliriz.
Sylwia: Okay ama bazıları anlar böyle bir şey aklıma geliyor. Tamam. Ben mesela buna başlayınca demek çocuğu odaya atıp odadan kaçmak çocuk ala ala ala uyumaya öğrensin. Bu biraz yani herkes bunu da söylüyor. Bu doğru mu? Ya mesela ağlayarak çocuğu yani bırakmak doğru mu? Nasıl onu oluşturur? Çünkü mesela anneleri de saatlerce çocuğun yanında da oturmak istemiyorlar. Bunu sen neyi önerebilirsin? Ne yapmamız gerekiyor?
Rabia: Şimdi şöyle bir şey söyleyeyim size. Ben ilk önce kendimden biraz bahsetmek istiyorum. Ben bebek hemşiresiyim. Hemşireler biliyorsunuz ki biraz zor şartlarda çalışıyor. Biraz dil, birazdan fazla diyebiliriz. Uykusuz bir bebekle aynı zamanda gidip nöbet tutmak ve hastaların o ilaç dozlarını ayarlamak, sürekli işte üç dört tane hastayla ilgilenmek benim için çok aşırı yorucuydu. Hal böyle olunca eve gelince çocuğumla hiçbir şekilde düzgün vakit geçiremeden
bir an önce çocuk uyusun da ben sonrasında biraz en azından bir iki saat dinleneyim modundaydım. Şimdi ve bu yüzden de biraz daha uyku eğitimine yakınlaştım. Ben de birçok yöntemi araştırdım, birçok yöntem beni tedirgin etti. Bazıları evet yapabiliriz ama benim çocuğum buna alışabilir mi diye ikilemde kaldığım durumlar da oldu. Evet, maalesef odaya terk etme, bebeği hiçbir şekilde dokunmadan ona uykuyu öğretme gibi bir birkaç yöntem var. Biz bunların hiçbirini tercih etmiyoruz. Çünkü ben burada şunu savunuyorum. Bebek yatakta yalnız başına ağlamayı mı öğrenecek? Yoksa uykuyu mu öğrenecek? Bu benim için çok önemli bir nokta. Tabii ki bebeklerin dilidir ağlamak. Biz sizinle
mesela şu an burada güzel, keyifli bir yayın gerçekleştiriyoruz. Siz bana soruyorsunuz. Ben cevap veriyorum. Çünkü konuşmayı biliyorum. Ama bebeklerde böyle bir şey söz konusu olmadığı için acıktığında da işte elbisesi onu çok sıcaklattığında da altı kirlendiğinde de uykunun geç evrelerine doğru uykusu geldiğinde de her zaman için bebek ağlayarak dışarıyla iletişim kurar. Anne babasıyla ya da birincil bakıcıyla. Evet bebek ağlar ama bebeğin ağlamasına bizim nasıl cevap verdiğimiz aslına bakarsanız çok önemli. Yavrum sen beş altı ay boyunca destekli bir şekilde uyudun. Ben artık seni desteksiz bir şekilde uyutmak istiyorum. Ben seni yatağa bırakacağım. Kendi kendine ağlayarak uykuyu öğreneceksin. Bana kalırsa bu tabii ki diğer görüşleri de açığım ama çok vicdansız bir yöntemmiş gibi geliyor. Çünkü aylarca
zaten bebeği ben kendime bağımlı hale getirip uykuyu ona bir şekilde uyutmuşum. Ama sonrasında bir anda odaya bırak çık. Hadi sen kendi başına bunu yapabilirsin, başarabilirsin. Böyle bir şey söz konusu değil. Hatta böyle bir dünya da yok. Ha tabii ki böyle yöntemlerle bebek uykuyu öğreniyor mu? Öğrenir. Kısa sürede de öğrenir. Ama aynı zamanda bebek şunu
da öğrenir benim annem benim ihtiyaçlarıma karşılık vermiyor. Ve benim ihtiyaçlarımı karşılamıyor. Onun yerine evet süreçte zaten bebekler ağlıyor. Şu an biz mesela Türkiye'nin en yumuşak yöntemini kullanan bir ajansız ya da firmayız diyeyim. Ama ona rağmen gene bebekler gözyaşı döküyor. Neden? Anne ben şu an sallanarak uyumak istiyorum ben sallanmaktan başka uykuyu bilmiyorum. Alıyoruz kucağımıza. Bebeğimiz bizimle ten teması yapıyor. Konuşuyoruz. Bak anneciğim. ben seni şu an yatağına bırakacağım. Yatağın güvenli, sen bende çok değerlisin. Ve şu an yatağına koyduğumda gözlerimizi kapatacağız, uyuyacağız, uyumaya devam edeceğiz. Evet biliyorum senin için zor ama ben seninle buradayım, senin yanındayım gibi telkinlerde bulunduğumuzda emin olun bebekler çok zeki varlıklar ve hepsini çok güzel bir şekilde anlayacaklardır. Ve annelerde en büyük problem bebeğin çok ağlayacak
mı diyerek strese girmek ve gerçekten de anne bu şekilde olduğunda bebeğin de bir terslik sezip de daha fazla ağlaması. Buradan o güzel annelere de minik bir uyarıda bulunayım.

Ağlatmadan Uyku Eğitimi

Sylwia: Tamam. Rabia çok sağ ol. Çok teşekkür ederim. Demek bebekleri ağlarken odasında bırakmıyoruz ve kaçmıyoruz.
Doğru mu?
Rabia: Evet, aşamalı olarak desteklerini kesiyoruz. Ve bu aşamalı olarak destek kesmekte de bebeğin atıyorum emzirmeyse desteği, emzirme yerine anne şefkati, anne kucağı; sonrasında atıyorum sallanmaysa gene anne şefkati, anne kucağı, annenin dokunsal teması, sessel teması, yani bir nevi anne ben sana bağımlı değilim ama ben sana bağlıyım. Evet beni yatağıma bıraktın. Ben yatağıma güveniyorum ve uyumaya devam edeceğim. Bebeğe bunu aşıladıktan
sonra, bunu öğrettikten sonra zaten her şey çok kolay bir şekilde devam ediyor. Uyku alışkanlığı değiştirme süreci de zaten bebeğe verilen bir şey değildir. Biz bunu ailelere veririz. Aileler bizimle bebek arasında bir köprü oluşturur. Ve biz bebeğe o şekilde uykuyu öğretmiş oluruz.

Sadece Anne ile Uyuyan Bebekler

Sylwia: Bu da çok önemli bir konu. Teşekkür ederim; bundan bahsettiğin için çünkü aile konusunda biliyoruz mesela evde genellikle anne baba var. Bazen anneanne ve dede de destekliyorlar. Onu mesela bazen yeni arkadaşlardan duyuyorum. Ay bu bebek sadece benimle uyuyor. Ben hiçbir yere çıkamıyorum. Çünkü o başka kimse ile uyumak istemiyor. Onun nasıl
düzeltebiliriz mesela?
Rabia: Şimdi bu en çok bebekleri memede uyuyan anneler için yani beslenerek uyuyan anneler için geçerli. Çünkü babamızda meme yok. Ya da anneannemizde, babaannemizde. bebek tamamıyla anneyle ya da yatağıyla değil de uykuyu beslenerek yapacağını bağdaştırdığı için sürekli memede uyumak istiyor. Hal böyle olunca tabii ki de birincil bakıcı olarak anne onun dışında baba hiçbir şekilde uyutamıyor. Ya da anneanne, babaanne. Özellikle çalışan annelerde gerçekten çok sıkıntı. Bebek on beş yirmi dakika uyumuş sadece gündüz. Kestirmiş diyelim daha doğrusu. Ve anne işten dönene kadar kesinlikle uyumuyor. Bebek harap. Anne işten çok yorgun bir şekilde gelmiş. Ve sürekli bebek anneden ayrılmak istemiyor. Sürekli memede kalmak istiyor ve o uyuyamadığı zamanı o zaman telafi etmeye çalışıyor. Burada şöyle bir şey
var. Bunu her zaman için söylüyorum. Ben bir uyku uzmanıyım. Ben ailelere bebekleriniz kesinlikle yüzde yüz desteksiz uyusun diyen bir eğitmen değilim. Onu da açıklamak istiyorum. Mesela bebeğim benim memede uyuyor ama gece boyu hiç uyanmadan uyuyor ya da sallanarak uyuyor ama gece boyu hiç uyanmadan uyuyor. Ya da uyansa da bir iki defa uyanıyor. Hafif sallıyorum. Ya da işte ben buradayım anneciğim diyorum. Uykuya devam ediyor diyen birçok
aile var. Diyorum ki benim için önemli olan şey bebeğin destekli ya da desteksiz uyuması değil bebeğin doğru sürelerde uyuyup uyanması aynı zamanda uykusunu kaliteli bir şekilde almasıdır. Ama maalesef verilen destekler bir zaman sonra bebeğe hiç de yeterli gelmediği için gece on beş on altı defa uyanmalar ya da gece sık sık kalkıp o destekle tekrar uykuya dönmek istemeler. İşte o zaman diyorum ki desteksiz uyku burada bebeğin uykusunu çok fazla böldüğü için. Ve alacağı verini minimuma indirdiği için desteksiz bir şekilde uykuya devam etmemiz gerekiyor. Desteksiz bir şekilde de bebeğe uykuyu öğretip bu uyanmaların önüne geçebiliriz. Destekli uyku maalesef bu tabloda bize diyoruz ki evet maalesef bebeği sıkıntıya sıkıntıya sokuyor. Aileyi, aile dinamiklerini sıkıntıya sokuyor. Anneyi babayı sıkıntıya sokuyor. Ve bunların acilen çözümlenmiş olması gerekiyor ki desteksiz uykuya da ilk adımlarımızı atmış
oluyoruz.

Desteksiz Uyku Kaç Yaşında Başlar?

Sylwia: Bunu normalde kaç aylıkken veya kaç yaşında başlayabiliriz?
Rabia: Desteksiz uykuda şöyle bir kriterimiz var bizim. Şimdi hamileliğin birinci, ikinci, üçüncü trimesteri vardır. Biz bu trimesterlerde diyoruz ki ailelere, bebek doğduktan sonra ilk üç ay veya üç buçuk ay bebek hala daha kendisini anne karnında hissediyor. Hala daha anne karnında hissettiği için de tabii ki de anne kokusuna, anne şefkatine ve ten temasına yüzde yüz ihtiyaç duyuyor. Çünkü yenidoğan özellikle memeli canlıların, yeni doğanları anne teması ol olduktan sonra rahatlar. İlk üç veya üç buçuk ay boyunca. Hal böyle olunca biz bu aylarda uyku eğitimini önermiyoruz. Dördüncü ay ve daha sonrasında öneriyoruz. Çünkü şöyle bir bilgi vermek istiyorum. Bebekte ilk üç ay ya da üç buçuk ay boyunca melatonin hormonu dediğimiz uyku hormonu anne sütünden bebeğe geçtiği için yani vücutta daha az bir şekilde salgılandığından dolayı o zaman diliminde bebeğe uyku eğitimi verilirse başarı şansı çok düşük oluyor. Tabii ki uyku düzenlemeleri yapılabilir. Bebeklerdeki yenidoğanlarda sakinleştirme yöntemlerine başvurulabilir. Ama ilk üç ay dediğim gibi ya da ilk üç buçuk ay bebek sürekli anneye muhtaç ve ihtiyaç duyduğu için herhangi bir düzenleme yapılmıyor uykularında. Dördüncü aydan sonra bebeklerde uyku eğitimi verilebilir. Hatta şunu da söylemek istiyorum. Çok da fazla geç kalınmasın. Çünkü ne kadar çok geç kalınırsak o kadar sorun oluşturabiliyor bu durum bize yani bebek alışkanlığına daha fazla bağımlı hale geliyor. Bağlı hale geliyor ve
onu o alışkanlıktan kopartmak bazı bebeklerde daha zor olabiliyor.
Sylwia: Okay. Mesela ben burada yani çok ilginç bir şey duydum. İlk üç ayda da yani anne sütundan melatonin alıyor bebek. Doğru mu?
Rabia: Evet, ilk üç ay anne sütünden salgılanıyor melatonin. Ve hal böyle olunca dediğim gibi dördüncü aydan sonrasında uyku eğitimi düşünülmeli.
Sylwia: Okay. Tamam. Süper. Çünkü ben onu bilmiyordum. Bana da çok çok ilginç geldi şu anda. Çünkü ben hatırlıyorum. Ben normalde yani çalışan bir anne olarak sütten daha erken kestim. O yüzden ben şimdi bilmiyordum yani. Mesela doğru düzgün melatonin çocuğa vermedim. Bilmiyordum.
Rabia: Yani şöyle, bu konuda ben emziren anneleri ya da emzirmeyen anneleri tabii ki de ayrı tutamam. Dilek mamayla başlayan bebeklerimiz de var. Yani hiç anne sütü alamayan bebeklerimiz de var. O yüzde yüz şart demiyorum. Ama sadece araya küçük bir tıbbi bilgi sıkıştırdım. O kadar. Tabii ki ben de bebeğimi çok uzun süre emziremeyen bir anneyim. Dokuzuncu aydan sonra direkt kızım zaten mamayla devam etti. Onun öncesinde çok az anne sütü ve aynı zamanda mamayla devam ediyordu. Şu an çok sağlıklı bir bebek. Bebek değil artık çocuk oldu. Bebeklik döneminde de çok sağlıklı bir bebekti. Bizim için sorun olmadı. bu sadece minik bir bilgiydi. Yani ayrıştırma açısından değil ama daha çok o onun içinde zaten biz emziren annelere gece emzirmesini çok fazla öneriyoruz. Çünkü ne kadar çok sık emzirirsek o kadar çok da süt salınımı elde etmiş oluyoruz. Özellikle gece emzirmelerinde buna dikkat edebiliriz. Belki aramızda yenidoğan anneleri olacaktır.
Sylwia: Tamam. Rabia başka bir sorum var. Mesela biz rutin oluştururken her gün mü aynısını yapmamız lazım, bebek alışsın diye. Çünkü biliyorsun yani bu bazen bir yere gitmemiz lazım. Bir yere çıkmamız lazım. Ya her gün bunu yapmak yani zor olabilir ama çocuk daha hızlı alışsın diye her gün mü
yapılmalı? 
Rabia: Şimdi şöyle bir şey söyleyeyim. Eğer bebekte bir gün uyku rutin yapıp diğer gün yapmazsak bebeğin kafası karışacaktır. Çünkü bebekler kendisini güvende hissetmekten hoşlanan varlıklardır. Hal böyle olunca da biz uyku rutini de denildiğinde sürekli sıralı davranışlar yaparak “Evet şimdi emzirildim, sonra altımı açacak annem, sonra tulumumu giyeceğim. Sonrasında da yatağıma yatacağım” bebek bu sıralamayı kafasında kodladığı zaman uykuya daha rahat ve daha güvenli bir şekilde geçer. O yüzden diyorum uyku rutini, uyku eğitiminin yüzde ellisini oluşturur diye. Çünkü ciddi anlamda çok önemli. Bebek eğer bir
şeylere güvenmezse kafası karışık bir şekilde ilerlerse, hani şu an evet, yatağımdayım ama uyuyacak mıyım, uyumayacak mıyım? Çünkü az önce ben salonda oyun oynuyordum. Uyku rutini yapılmadı. Böyle durumlarda her zaman için bizim için uyku rutini kurtarıcı. Evet dışarı çıktığınızda bir misafirliğe gittiğimizde bebeğimizin yatağına alamıyoruz. Orada mevcut koşullarda çünkü uyku eğitimi aldığında bebek yüzde seksen-seksen beş oranında dışarıda
farklı bir evde, farklı bir ortamda uyumayı zaten biliyor. Orada o uyku koşullarını bebeğe göre ayarlamak, atıyorum bir çekyatta ya da bir yer yatağı yapıp etrafını yataktan dışarı çıkmayacak şekilde sınırlandırdığımız zaman orada gayet rahat bir şekilde uyur. Zaten bebek arabasında ve oto koltuğunda ailelere uyku rutini yapın demiyorum. Yapılması da çok zaten elverişli ortamlar olmuyor. Sadece uyku arkadaşını veriyoruz bebeğin her zaman için uykudan önce dinlediği bir
ninni varsa ya da bir şarkı varsa onu açıyoruz. Uyku arkadaşı ve o dinlediği ninni bebekte uyku çağrışımı yaptırıyor. Ve bebek dışarıda bu şekilde uyuyor. Uyku rutinini zaten dışarıda işte kafede, restoranda ya da dışarıda yürüyüş yaparken yapmama muhtemel bir durum olmadığı için onu yapmıyoruz. Ama farklı bir evde misafirliğe gittiğiniz zaman yapmamız çok önemli. Dediğim gibi bebekler kendilerini güvende hissetmekten çok hoşlanırlar. Ve uyku rutini de zaten ben şu anda güvendeyim sıralı davranışlarım oluştu ve ben birazdan yatağıma gideceğim ve uyuyacağım davranışı aşıladığı için bebeklerde çok önemli rol alınıyor.
Sylwia: Süper. Çok sağ olun. Teşekkür ederim. Başka bir sorum var. Yani şu anda mesela senin kızının rutinlerini çok merak ettim çünkü Bartu şu anda ya sekiz yaşında ama hala aynı aynı rutinlere devam ediyoruz. Nasıl yapıyoruz? Mesela bizim rutinimiz ne? Yatmadan önce bir tane bardak su koyuyor. Ondan sonra beraber kitap okuyoruz. Yani senin rutinler ne çok merak ettim. Bize anlatabilir misin? Ne yapıyorsunuz? Mesela şu anda var mı böyle rutin?
Rabia: Tabii ki hala rutinimiz var. Ama tabii ki eskisi kadar sadık kalabiliyor muyuz? Orası çok şey değil. Zaten bebeklerde gündüz uykusu bırakıldığı zaman rutine sadakat de biraz daha azalıyor. Çünkü zaten bebek uykuyu çocuk daha doğrusu uykuyu biliyor. O nasıl uyuması gerektiğini biliyor. Şimdi bizim şöyle bir rutinimiz var; dişlerimizi fırçalıyoruz biz her gün banyo, evet yaz zamanlarında yapıyorduk ama şu an biraz havalar soğuduğu için gün aşırı oluyor daha çok. Her günden ziyade dişlerimizi fırçalıyoruz. Daha sonrasında pijamalarımızı giyiyoruz. Ben de giyiyorum. Beni de zorluyor. Anne sen de pijamayla giy sen
de uyuyacaksın diye
Sylwia: Rabia kaçta uyuyorsunuz? Çok merak ettim.
Rabia: Ben o pijamalarla evde bir üç dört saat dolaşıyorum. Ben on ikiden ya da birden aşağı uyuyan bir insan değilim. Aslında bakarsanız yirmi ikiyle sıfır iki arasında melatonin hormonu salgılanıyor. Çok önemli ama ben onu daha çok ilaç takviyesiyle halletmeye çalışıyorum. Çünkü çok yoğun çalışıyorum. Öyle olunca da erken uyumak biraz benim için hayal oluyor. Mira'nın kitaplarını okuyoruz. Sonrasında anneciğim iyi geceler diyorum ona. O da bana iyi geceler diyor ve sonrasında arkasını dönüp yatıyor. Yani bizim bir on beş yirmi dakikalık bir rutinimiz oluyor. Ve bana şunu söylüyor anne okuma yazmayı öğrendiğimde ben kitaplarımı okuyacağım. Sen beni dinleyeceksin. Tamam anneciğim diyorum. Öyle bir de pazarlık yaptık aramızda. Hala daha devam ediyor bizim rutinlerimiz ama tabii ki önceden bebeklikten gelen birçok şey vardı. Onları teker teker yaşı büyüdükçe ben bunu yapmak istemiyorum. Anne şunu yapmak istiyorum gibi önerilerde bulundu ve ben de onu dinledim ve onun istediği şekilde şekillendirdik uyku rutinimizi.
Sylwia: Çok güzel. Demek ki ondan sonra ışıkları kapatıp çıkıyorsun. Değil mi?
Rabia: Evet, ışıkları kapatıyorum. Anneciğim iyi geceler diyorum. O daha çok bebeklerine sarılarak ya da yastığına sarılarak uyumayı tercih ediyor.
Sylwia: Tamam. Geçen bir arkadaşım bana söyledi. Ay dedi ben çok zorlanıyorum. Yeni bebek dört yaşında ve hala mesela ben onun yanında oturmak zorundayım ve gece de benim ellerini tutmasını istiyor. Dedi. Onu nasıl kısabilirler? Çünkü gerçekten ben onu düşündüm dedim ay bütün gece oturup ellerini tutmak muhtemelen eşim bana kızacakmış yani. Kızacakmış derken.
Yani çünkü onunla vakit geçmeyebilirim. O yüzden bu da aile için çok önemli bir konu. Yani beraber de vakit geçirmek de istiyorsunuz eşlerle. O yüzden artık bunu öğrenmemiz lazım yani. Bunu nasıl çözebiliriz?
Rabia: Bunu nasıl çözebiliriz? Şimdi bebeğin bebek demeyeyim artık o çocuk olmuş çocuğun anlama kapasitesi biraz daha yüksek. Orada şöyle yapabiliriz. Mesela ben dört yaşındaki bebeklerle ya da çocuklarla çalışmıyorum bizimki 0-2 yaşı kapsıyor. Ama aileler benden öneri istediğinde şöyle söylüyorum. Bir oyun kurun ve oyunda bebekler olsun, kız çocuğuysa, arabalar olsun, erkek çocuğuysa eğer ya da işte işte Süperman vesaire, erkek anneleri bildiler. Yani anladılar ne demek istediğimi orada bir dedikodu yöntemi dediğimiz bir yöntem vardır. Çocuk yanımızda birlikte oyun oynuyoruz. Atıyorum benim kızımın adı Mira. Bebeğini aldım Mira'nın. Diyorum ki aaa biliyor musun Mira artık kendi başına kendi yatağında uyuyor ve annesine hiç ihtiyaç duymuyor. Çünkü artık Mira büyüdü bu şekilde bebekleri oynatmaya başladığımda onu alttan alttan zaten mesaj vermiş oluyorum. Ve yavaş yavaş artık yatağa gittiğimizde anneciğim artık senin ellerini tutmayacağım sen kendi başına uyuyacaksın al
bakalım, bebeğine sarıl. Tabii ilk başlarda itirazlar olacaktır ama aileler net davrandığında yavaş yavaş zaten bu sorun çözümlenmiş oluyor. Bu dedikodu yöntemi her durumda işimize yarıyor. Atıyorum dişini fırçalamayan bebek olur. Ya çocuk olur daha doğrusu “Aaa biliyor musun Mira dişlerini çok güzel bir şekilde fırçalıyor.” Aslına bakarsanız bir iki defa çocuk fırçalamıştır. Ve biz onun o davranışını överek onu yücelttiğimizde çocuğu değil davranışını överek onu
tekrardan yapmasına teşvik etmiş oluyoruz. Bir iki defa da işte “anneciğim hadi bakalım sen kendi başına uyuyabilirsin.” Atıyorum elimi çektim. Ve çocuğun böyle bir on beş yirmi dakika kendi başına uyumaya çalıştı. Benden elimi istedi. Hayır ben senin yanındayım. Elimi tutmadan uyuyabilirsin diyoruz ve o oyuncaklarla sürekli oyun oynatarak ve o dedikodu yöntemini kullanarak zaten bebeğin de zamanla ya da çocuğunda bu alışkanlığa, alışkanlıktan vazgeçmiş
olmasını sağlamış oluyoruz.

Uyku Bebeklerin Sağlığını Nasıl Etkiliyor?

Sylwia: Ay dedikodu metodu çok sevindim. Umarım anneler de beğenecekler. Bir de onu da kullanacaklar. Çünkü gerçekten çok önemli bir konu. Bir de başka bir şey daha sormak istiyorum. Yani uyku konusunda uyku bebeklerin sağlığını
nasıl etkileniyor? Yani bir de söyledin mesela melatonin üretimi konusu davar; bebekler bundan nasıl etkileniyorlar? Yani neden uyku çocukları çok önemli?
Rabia: Şimdi sürekli değişen ve gelişen bir beyinden bahsedelim. Bebeğinizin beyni gün içerisinde birçok şey öğreniyor. Şu an bunu böyle tıbbi değil de daha çok basit bir haliyle anlatacağım ki her annemiz bunu anlayabilsin. Bebeğimiz gün içerisinde atıyorum kaşık tutmayı öğrendi, atıyorum alkış yapmayı öğrendi ya da gözleriyle annesini takip etmeyi ya da sesini keşfetti. Şimdi bunların hepsi bebeğin öğrendiği şeyler. Bize göre o kadar normal ki çünkü biz yetişkiniz. Ama bebeklerde bu durum çok daha farklı yeni bir şey öğrendi. İlk kez araba kullanıyormuşuz gibi heyecanımızı hatırlayalım. Ya da yeni bir şey deneyimlediğimizde bebeklerde öyle bir heyecan oluşuyor. Ve bu öğrendiklerini bebek düzenli ve sağlıklı uykuda uykuda diyorum. Tekrar ediyor. Yani bunu şöyle düşünebilirsiniz. Rüya görüyormuş gibi o davranışlarını tekrar ediyor uykuda ve uykuda pekiştiriyor. Hani öyle bebeklerim var ki benim anne video çekmiş bana. Bebek uykulu bir vaziyette yatağında emekliyor. Ya da uykulu bir vaziyette elleriyle oynamaya devam ediyor. Çünkü uykudayken bunları tekrar ediyor. Ve
uykuda bunları tekrar edip öğrendikten sonra ertesi güne ya da bir sonraki güne daha fazla öğrenecek bir yer açıyor. Çünkü diğerlerini öğrenmiş. Ve daha rahat bir şekilde kavrayabiliyor her şeyi etrafında olan biteni. Ben birçok aileden duyuyorum bunu. Ki şu anda ikizlerle bir eğitimimiz var. Tuğçe Hanımcığım da buradadır kesin ya da bizi dinleyecektir. kendi annelerime de söyleyeceğim mutlaka dinlemelerini. İkiz bebeklerimiz var mesela. Aynı anne karnında dokuz ay geçirmişler. Ama birinin gelişimi, diğerine göre bir tık daha ileride. Mesela
bu bebeğin mizacıdır değil mi? Bu bebeğin mizacı olduğu için de deriz ki evet ikizler ama öğrenme hızları birbirlerinden farklı. Ya da farklı şeylerden hoşlanıyorlar. İşte bunlar bir bütün olduğunda bebeklerin karakteri de ortaya çıkıyor. Hepsi için düzenli bir uyku ve düzenli bir şekilde uykuda tekrar bizim için çok önemli. Burada şuna da değinmek istiyorum. Ailelerden çoğu zaman Rabia Hanım benim çocuğum çok mızmız her şeye ağlıyor. Ya da ben onun çok
fazla mızmız bir çocuk olduğunu düşünüyorum. Aslında bakarsınız o mızmızlık tamamen uykuyu tam alamamasından kaynaklı. Rabia Hanım önüne bir sürü oyuncak koyuyorum işte Montessori oyunlar oynuyoruz. Hiçbiriyle ilgilenmiyor. Bebek daha öncesinde öğrendiklerini tam olarak sentezleyemedi ki tam olarak öğrenemedi. Çünkü tam olarak düzgün bir şekilde uyuyamadı. dediğiniz gibi uykuda bunları öğrenmesi geçici hafızadan kalıcı hafızaya aktarmasında önemli olduğu için her zaman uykunun çok önemli bir yeri vardır. Tabii ki bu bebeğin mizacı ya da karakteri ya da nasıl öğrendiğiyle de ilintili. Ama uyku bu durumda bizim için yüzde yetmiş oranında çok büyük bir önem taşıyor. Dediğim gibi diğer yüzdelik dilimlerde ise bebeğin mizacı işte aileden gelen dinamikler vesaire var. Ama uyku bu yüzden bizim için çok önemli.

Çocuklar Kaçta Uyumalı?

Sylwia: Çok sağ ol. Teşekkür ederim bundan bahsettiğin için; bir şey daha sormak istiyorum. Çünkü mesela ben görüyorum ya çocuklar akşam çok geç saatlerde uyuyorlar. Bahsettiğin gibi zihinsel gelişim için uyku çok önemli. Peki, çocuk kaçta uyumalı?
Rabia: Şimdi şöyle bir durum oluyor. Bizde genellikle ailelerde Rabia Hanım ben uykumu eğitimi alacağım ama işte bizim babamız saat onda eve geliyor. Ya da dokuzda eve geliyor. Biz biraz daha saati öteleyebilir miyiz diye. Bana çok fazla soru geliyor. Şu sıralar biraz daha az. Daha çok ailelerimiz bilinçlendi ama biz şanslarını deniyorlar. Ve ben şöyle söylüyorum saat yirmi ikiyle sıfır iki arasında melatonin hormonu yoğun bir şekilde çalışıyor ki bu bizim bağışıklık sistemimize, aynı zamanda kanser hücreleriyle savaşmamıza yani birçok şeye
gerçekten öncü oluyor melatonin hormonu. En uç noktadan en yüksek noktaya kadar vücudumuz için çok gerekli bir hormon. Hal böyle olunca ben bir çocuğu saat yirmi ikide ya da saat yirmi bir otuzda uyuttuğumda o hormonu almasının alması için daha dingin daha uzun süreli uykuda olmuş olması gerekiyor. Anlatabiliyor muyum? Mesela on dokuz otuzda bebek, yirmi ikiye kadar gelen zaman diliminde zaten vücudu dinlenmiş, hala daha uykuda. O zaman çok güzel bir verim alabiliyoruz biz melatonin hormonundan ama ben apar topar çocuğu
atıyorum dört aylık bir çocuğu saat dokuzda uyuttum. O zaman çok fazla verim alamıyoruz o melatonin hormonundan. Çünkü zaten ortada uzun bir dinlenmişlik yok vücutta. Bebekler ne kadar ne zaman yatabilirler? Ya da ya da gece uykusuna nasıl ne saatte geçebilirler? sorusuna gelecek olursak. Bu dört altı aylık bebeklerde hatta dört yedi aylık bebeklerde de bunu kıyaslayabiliriz. On dokuz otuz yirmi arası gece uykusunda geçiş bizim için çok önemli zaten daha sonrasında bir yaşında, bir buçuk yaşında olan bebeklerimiz için de saat en geç yirmi bir otuzda ya da yirmi birde uykularını uyumalarını tavsiye ediyorum. Neden bebekler geç saatte uyur? Çünkü güne çok geç başlarlar. Dokuzda, sekiz buçukta, sekizde başlayan bir çocuk zaten gece uykusuna tamamıyla geç geçmeye odaklanmıştır. Neden? Çünkü saat yedi buçukta kalktı. On iki saat kuralı vardır. On iki saat sonra gece uykusuna geçilir. Atıyorum dokuzda kalktı on iki saat sonra dokuzda ya da dokuz buçukta ya da zaten çok güzel ve düzgün bir şekilde uyumuyorsa gün içerisindeki uykularını kalitesiz bir şekilde alması onun da yorgun var. Ve o yorgunluğa bağlı olarak bebekler daha da geç saatlere sarkabiliyor. Bu yirmi iki otuz oluyor, yirmi üç oluyor. Mesela geçenlerde bizle başlayan bir tane aile vardı. Bebeği saat birden önce kesinlikle uyumuyor. Evet gece bir de uyumuyor. Ne zaman kalkıyor? Sabah sabah onda kalkıyor. Peki bu çocuk birde, bire kadar uyumuyor. Gece hiç uyanmıyor mu? Hayır Rabia
Hanım uyanıyor. İşte atıyorum üçte uyanıyor. Gece beşe kadar uyanık kalıyor. Çünkü aşırı bir yorulmuşluk var bebekte bu kısır döngü oluşturduğu zaman bunu kırmak adına biz bebeği saat yediye, yedi buçuğa uyanmalarını çekerek halletmiş oluyoruz.
Sylwia: Çok sağ ol. Anneler duydunuz mu? Bebekleri düzgün saatte uyutturuyoruz; daha sağlıklı beyin için. Doğru mu?
Rabia: Evet doğru.
Sylwia: Rabia ben seninle saatlerce konuşabilirim çünkü gerçekten çok önemli bilgiler verdin. Bir de tabii doğum sonrası herkesin çok merak ettiği bir konu, bu bebeklerde uyku! Ama zamanımız bitti ve sana çok çok teşekkür etmek istiyorum; bizimle de bu değerli bilgiler paylaştığın için. Ama eminim ki uykucuların aklında daha birçok soru vardır; sorularınızı yorumlarda bekliyoruzzz!

İlginizi Çekebilecek İçerikler

Hepsini Gör
  • Sağlıklı Ebeveynlik ve Mutlu Çocuk Yetiştirme Reçetesi

    Sağlıklı Ebeveynlik ve Mutlu Çocuk Yetiştirme Reçetesi

    Uykucular Podcast'in bu bölümünde sağlıklı ebeynlik, sağlıklı uyku ve mutlu çocuk yetiştirmenin formülü gibi birçok detayı konuştuk; hem de uzm. dr. Eda Uslu ile!
  • aralıklı oruç

    Aralıklı Oruç Uyku Sağlığımızı Nasıl Etkiler? | Müge Aksu Beyazıt

    Uykucular Podcast'in ilk bölümünde Uzman Diyetisyen Müge Aksu Beyazıt, 'aralıklı oruç' konusunda sorularımızı yanıtladı. Dinlemeyi unutmayın!